Close
Yamaç Paraşütü, Tekne Turu, Babadağ Teleferik, Jeep Safari, Su sporları, Rafting, Tüplü Dalış, Bakıl Turu, Trekking’dir.
Bölge ve Aktiviteler
Doğal bir cennet olarak da adlandırılan Ölüdeniz, yaklaşık 3 km’lik bir kumsala sahiptir. Ölüdeniz ‘de açık mavinin ve koyu mavinin iç içe geçtiği bir renk armonisi hâkim. Doğal bir Lagün görünümündeki Ölüdeniz, yerli ve yabancı turistler tarafından akın akın ziyaret edilmektedir.
Ölüdeniz bir plajdan beklenen tüm gereksinimlere cevap verebilmektir. Kano ile gezinti, kafeteryalar, su sporları gibi aklınıza gelebilecek her şey burada var. Ayrıca birçok yerde bulunan acentelerle anlaşarak Babadağı’ndan paraşütle atlayarak, Ölüdeniz ’in eşsiz güzelliğini fotoğraflayabilirsiniz.
Babadağ pistleri sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli yamaç paraşütü atlayış yerlerindendir. Aşağıda muhteşem Ölüdeniz Lagünü ve Belcekız Plajı ışıl ışıl, masmavi parıldarken havada süzülmenin keyfi Babadağ’ı çok özel yapmaktadır. Bugün, mayıs ayında bile karla kaplı olan Babadağ’ın zirvesinden uçuşa geçip, aşağıda masmavi Belcekız Plajı’na inerek, hemen tulumu çıkarıp denize girmek keyfi doğa, deniz ve macera severler için olağanüstü bir deneyimdir.
Fethiye Tarihi’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kayaköy’e Fethiye’nin Güney’inden devam eden dağ yolunu takiple 8 km sonra ulaşmak mümkündür. Kayaköy’ün günümüzdeki popülaritesi, antik dönem kalıntılarından öte, Türk Kurtuluş Savaşı’ndan sonra mübadele sonucu terk edilen metruk bir Rum Kenti’nin varlığından kaynaklanmaktadır. Genellikle alt katları kiler olarak kullanılan, girişte çatıdaki yağmur sularının toplandığı zemin altı sarnıçlarına sahip ikişer katlı, 350-400 konut bulunmaktadır. Bu evlerin arasına serpiştirilmiş çok sayıda Şapel, iki büyük Kilise ve bir okul binası da ziyaret edilebilir durumdadır.
Fethiye Tarihi’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Kayaköy’e Fethiye’nin Güney’inden devam eden dağ yolunu takiple 8 km sonra ulaşmak mümkündür. Kayaköy’ün günümüzdeki popülaritesi, antik dönem kalıntılarından öte, Türk Kurtuluş Savaşı’ndan sonra mübadele sonucu terk edilen metruk bir Rum Kenti’nin varlığından kaynaklanmaktadır. Genellikle alt katları kiler olarak kullanılan, girişte çatıdaki yağmur sularının toplandığı zemin altı sarnıçlarına sahip ikişer katlı, 350-400 konut bulunmaktadır. Bu evlerin arasına serpiştirilmiş çok sayıda Şapel, iki büyük Kilise ve bir okul binası da ziyaret edilebilir durumdadır.
Fethiye’nin kuruluşu Antik Çağlara dayanıyor. Likya Uygarlığı’nın görkemi içerisinde, Turizmde önemini sürdüren bu kent, Şamanizm, Bektaşilik ve İslamiyet etkileri altında; halk arasında diğer inançlara karşı engin bir hoşgörü ortamını sağlamıştır. İlçe, Mitolojik Dönemin “Güneş” ve “Işık kenti”, Roma İmparatorluğu döneminin “Meğrisi”(Makri-Uzak kenti) ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Fethiye’si olmuştur.
Birinci Dünya Savaşı sonrası 11 Mayıs 1919’da İtalyanlar Fethiye’yi işgal etmişlerdir. Yurdumuzu kurtarmak için verilen büyük mücadeleden sonra, 21 Haziran 1920 tarihinde, Fethiye`den atılmışlardır. Cumhuriyetin kurulmasıyla beraber Muğla’ya bağlanan ilçenin ismi, 1934’te alınan bir kararla ilk Türk Hava Şehidi olan Yüzbaşı Pilot Fethi Bey’in ismi anısına Fethiye olarak değiştirilmiştir.
Fethiye, tipik Akdeniz iklimi özelliklerine sahiptir. Sıcak yaz günlerinin ortalama sıcaklığı 30- 35°C arasındadır. Zaman zaman yağışlı geçen kış aylarında ise bu değer 12°C dolayındadır. Kış aylarında deniz suyu sıcaklığı 17°C’nin altına düşmez.
